Anlatımda Sınırlandırma
Anlatımda çok boyutlu düşünceler bile bir noktadan ele alındığında otomatik olarak sınırlanmış olur. "Türkiye'nin geri kalmışlığının nedeni nedir?" sorusunu açıklayan bir yazı yazmak istersek, bu çok geniş olan konuya bakış açımız önemlidir. Bizce, Türkiye'nin geri kalmışlığı ekonomik nedenler midir? Ahlaki nedenler midir? Sosyal nedenler ya da daha başka nedenler midir?
"Türkiye'nin geri kalmışlığı eğitime bağlı bir olgudur." dediğimiz anda hem konuya bakış açısını belirlemiş hem de konuyu sınırlandırmış oluruz.
Sınırlandırma ile soyut temalar somut hale getirilir.
Başlık metinde işlenen temayı sınırlandıran ve somutlaştıran bir göstergedir. Her yazı için olduğu gibi paragraf için de bir başlık düşünülebilir. Başlık, yazının adı sayılır.
Başlık konuyu ve bakış açısını yansıtacak özellikte bir sözcüktür ya da söz öbeğidir. Üç dört sözcüğü geçen paragraf başlıklarına az rastlanır. Bazen başlık özlü bir cümleden de oluşturulabilir.
Başlığın bulunmasında, konuyu belirlemede kullandığımız yöntemlere başvurabiliriz. Konu maddesini ve bakış açısını belirleyip başlığı buradan çıkarabiliriz. Seçeneklerde verilen başlık örneklerinden, konuya bakış açısını en iyi hangisinin ifade ettiğine bakmamız yeterlidir. Tabii; "Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki parça için uygun bir başlık değildir?" tipindeki olumsuz yüklemle düzenlenmiş sorularda bakış açısını yansıtmayan seçeneği bulmamız gerekecektir, (eleme yöntemi)
Uygulama:
"Bazı hayvanların insanlarınkine yaklaşan, hatta insanları aşan özellikleri vardır. İş bölümlü yaşamada arıya, yön bulmada leyleğe imreniriz. Böyle olduğu halde hiç kimse bu hayvanları insan dünyasının içine almaya kalkışmaz. Ama hayvanlar da birbirlerini adlarıyla çağırsalardı, nesnelere birer ad verip nesneleri bu adlarla tanıyıp tanıtsalardı; bana öyle geliyor ki, hayvanları da insanlar dünyasının üyeleri saymaktan çekinmeyecektik. Hayvanlar konuşsalardı bizden olacaklardı. Papağana bazı sözcükler belletilebilir. Yunuslardan birbirinden ayrı ve belirli, yüze yakın ses çıkarabilir. Ama papağanlar. Sözcükleri farklı durumlarda değişen bir düzenle bir araya getirip kullanamaz. Yunusun öbürüyle sesle anlaşsa da bu seslerin gelişen bir dilin sözcükleri olduğu ileri sürülemez. Hayvanı insandan ayıran adım, dilin açtığı uçurumdur."
Yukarıdaki paragrafın konusunu ve paragrafa uygun başlığı bulalım:
Cevap: "Yazar bu paragrafta ne anlatıyor?" sorusuna en uygun cevap 'insan ve hayvan"dır; çünkü bu iki varlık karşılaştırılıyor. Buna göre, "İnsan ve Hayvan" başlığı en uygun başlıktır.
Örnek Soru:
İnsanoğlu, teknolojinin kendisini mutlu edeceği inancıyla, onun peşinden koşmaya devam ediyor. Ancak teknolojideki baş döndürücü gelişmeler onu, aradığı huzur ve güvene kavuşturmaya yetmiyor. Teknolojik gelişmenin tek başına mutluluk için yeterli olmadığının ortaya çıkmasına rağmen, günümüz insanı bu gerçeği hesaba katmadan mutluluk arayışını yanlış alanda sürdürüyor. Bu arayış, teknolojik gelişmelerin hızını artırırken, bunca gelişmeye karşın mutluluk ve güvenin, huzurun yakalanamaması, kısır döngünün de "hızını artırarak" sürmesi sonucu doğuruyor.
Aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki parça için uygun bir başlık değildir? Neden?
A) Teknolojik Gelişmelerin Hızı ve Mutluluk
B) Mutluluk ve Teknoloji
C) İnsanoğlunun Mutluluk Arayışı
D) İnsan Mutluluğu Nerede Aramalı?
E) Mutluluk Arayışında Kısır Döngü
Cevap: D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder